Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Türkiye ekonomisinin güçlü bir ivmeyle büyüdüğünü ve olumlu bir geleceğe doğru ilerlediğini açıkladı. 1,3 trilyon doların üzerindeki ekonomik büyüklüğe dikkat çeken Yılmaz, kişi başı gelirin de hızla arttığını vurguladı. Geçen yıl 13 bin 243 dolar olan bu rakamın, 2024 yılında 15 bin 500 doları aşması bekleniyor. Bu açıklamalar, Aksaray'da düzenlenen İş Dünyası buluşmasında yapıldı. Yılmaz, politikaların oluşturulmasında istişareye önem verildiğini de belirtti.

Dünya Ekonomisindeki Zorluklar ve Türkiye'nin Performansı

Dünya ekonomisinin, pandemi sonrası enflasyonla mücadele için uygulanan sıkı para politikaları nedeniyle tarihsel ortalamaların altında büyüdüğünü belirten Yılmaz, jeopolitik gerilimler ve artan korumacılık eğilimlerinin de bu durumu etkilediğini söyledi. Son 20 yılda yıllık ortalama %3,5 civarında büyüyen dünya ekonomisi, şu an bu oranın biraz üstünde seyrediyor. Bu olumsuz küresel tabloda, Türkiye'nin son 20 yılda yıllık ortalama %5,4 büyümesi dikkat çekici bir başarı olarak öne çıkıyor. Türkiye'nin önemli ticaret ortakları olan Avrupa, Kuzey Afrika ve Orta Doğu bölgelerinde yaşanan ekonomik sıkıntılara rağmen, ülkemizin büyüme performansını sürdürmesi, uygulanan politikaların başarısını gösteriyor. Yılmaz, ABD ve Avrupa Merkez Bankası'nın faiz indirimlerine başlamasının gelişmekte olan ülkeler için olumlu olacağını ve dış finansmana erişimi kolaylaştıracağını dile getirdi.

İhracat Odaklı Büyüme Stratejisi

Yılmaz, Türkiye'nin ihracatını desteklemeyi hedefleyen bir büyüme politikası izlediğini vurguladı. Ana ticaret ortaklarında beklenen %2,4'lük büyüme ve emtia fiyatlarındaki olumlu eğilim, Türkiye ekonomisine olumlu katkı sağlayacak. Orta Vadeli Program'ın, iç ve dış talebin dengeli bir şekilde artmasını hedeflediğini belirten Yılmaz, enflasyonu düşürürken aynı zamanda büyümeyi sürdürmenin önemine değindi. Bu dengeli büyüme stratejisi, enflasyonla mücadele politikasının da önemli bir parçası olarak görülüyor. Yılmaz, 2027 yılına kadar milli gelirin 1,8 trilyon dolara, kişi başına gelirin ise 20 bin doların üzerine çıkmasını hedeflediklerini belirtti. Bu hedefler, Türkiye ekonomisinin geleceğine dair olumlu beklentileri yansıtıyor. Yüksek büyüme rakamlarının yanı sıra, Avrupa Birliği ile olan kişi başı gelir farkının da azalması hedefleniyor. 2002'de Avrupa Birliği'nin yüzde 38'i seviyesinde olan bu oran, 2024 yılında yüzde 75'e ulaşması bekleniyor.

Enflasyonla Mücadele ve Sürdürülebilir Büyüme

Yılmaz, en öncelikli konunun enflasyonla mücadele olduğunu ve bu konuda başarılı sonuçlar alındığını açıkladı. Üç aşamalı bir plan çerçevesinde yürütülen enflasyonla mücadele sürecinin geçiş döneminin tamamlandığını ve dezenflasyon dönemine geçildiğini belirtti. Haziran ayından yıl sonuna kadar enflasyonda 31 puandan fazla düşüş yaşandığını ve yıllık enflasyonun 44,4'ten 20 puan azaldığını ifade etti. Aralık ayı enflasyonunun ise yaklaşık %1 olduğunu açıkladı. Bu olumlu gelişmelerin sürdürülebilir büyüme için önemli bir zemin oluşturduğu vurgulandı. Hükümetin, 2025 yılına kadar güçlü bir şekilde dezenflasyon politikasını sürdürme kararlılığı, enflasyonun kalıcı olarak düşürülmesi ve sürdürülebilir ekonomik büyümenin sağlanması hedefini gösteriyor. Bu durum, hem sosyal refahı artıracak hem de gelir dağılımını iyileştirecektir. Türkiye'nin ekonomik hedeflerine ulaşması için sürdürülebilir büyüme ve fiyat istikrarı büyük önem taşıyor.